"Şehirler medeniyetin aynasıdır. Medeniyetin oluşmasındaki en büyük tanıkları ise insanlardır. İnsanlar olmasaydı, şehirlerin kurulması ve medeniyetin oluşması, tanınması ve yayılması gerçekleşemezdi. Diyarbakır, yirmi altıdan fazla medeniyete tanıklık etmiş, ev sahipliği yapmış bir kentimizdir. Yetiştirdiği insanlar ve onların geliştirdiği kültür günümüzde hâlâ yaşamaktadır.
Tarihi, 6 bin yıllık bir geçmişe kadar götürülebilen Diyarbakır, bu uzun zaman diliminde, içinde barındırdığı değişik ırk, dil, din ve mezhebe mensup insanları sayesinde çok zengin bir kültüre sahip olmuştur. Diyarbakır'da hüküm süren otuza yakın devletin kurduğu medeniyetleri de düşünürsek, dünyada eşi benzeri olmayan bir kültür hazinesine sahip kadim bir şehirdir. 5 kilometrelik yüksek surların çevirdiği bu şehirde Kürt, Türk, Arap, Zaza, Ermeni, Süryani ve Yahudi gibi kavimler ve bu kavimlerin kendi kültürleri, dini ve mezhebi görüşleri kültürel hazineye katkıda bulunmuştur."